Elektromiyografi (EMG) Nedir?
EMG (elektromiyografi), kasların ve sinir hücrelerinin organlara yayılan elektrik sinyallerine ne kadar iyi yanıt verdiğini ölçen bir tanı testidir. EMG testi, kaslar dinlenme veya kullanılır haldeyken ürettiği elektrik sinyallerine bakar. EMG sayesinde hastalığın nedeni kaslarda mı, yoksa kasları besleyen sinirlerde mi olduğu belirlenir.
Elektromiyograf adı verilen cihaz yoluyla gerçekleştirilen EMG işlemindeki veriler elektromiyogram olarak bilinen cihaza kaydedilir. EMG testi sırasında bir veya daha fazla küçük iğne (elektrot) deriden kas içine batırılır. Elektrotlar tarafından toplanan elektriksel aktivite daha sonra bir osiloskopta (elektriksel aktiviteyi dalgalar şeklinde görüntüleyen bir monitör) görüntülenir. Gerçekleşen etkinliğin duyulabilmesi için bir ses amplifikatörü kullanılır.
Elektrot yerleştirildikten sonra, kişinin bacağınızı kaldırması veya bükerek kasları kasması istenebilir. Uygulanan bu hareketlerin osiloskopta yarattığı aksiyonun performansı (dalganın boyutu ve şekli) ve sinirler uyarıldığında kasın tepki verme yeteneği hakkında bilgi sağlanmaya çalışılır. EMG işleminde kas daha güçlü bir şekilde kasıldıkça daha fazla kas lifi aktive olur ve aksiyon potansiyelleri üretilir.
Gerçekleşen tüm bu işlemler, kasların performansını ölçmeye yöneliktir. Özetle EMG, kasın dinlenme, hafif kasılma ve kuvvetli kasılma sırasındaki elektriksel aktivitesini ölçer.ve sinirlerde ortaya çıkan işlev bozukluklarını belirlemek, sinir ve kasları etkileyen hastalıkları teşhis etmek ya da hasarların şiddetini tespit etmek için uygulanan nörolojik bir yöntemdir.
EMG (Elektromiyografi) Nasıl Çekilir?
EMG işlemi, kas ve sinirlerden gelen uyarıların iletiminin incelenebilmesi için cildin üzerine elektrotları yerleştirmek suretiyle 30-60 dakika arası bir süreyle çekilir. Sonuçlar dijital ortama veri halinde aktarılır ve nörologlar tarafından yorumlanır.
EMG’nin yapılması iki aşamadan oluşmaktadır. Elektrotların cilde yapıştırıldığı yüzey EMG’si ve iğne elektrotunun kas içine girdiği iğne EMG’si olarak iki aşamaya ayrılmaktadır.
EMG'nin ilk aşamasında; sinir iletim durumu belirlenmektedir. Bunun için, hastanın kol veya bacaklarına iletken madde sürülerek kaydedici kablolar bağlanmakta ve uyarıcı elektrot aracılığı ile elektriksel uyarılar verilmektedir. Kaydedici kablolar elde edilen verileri bilgisayara aktarmakta, veriler dijital ortamda işlenmekte ve bilgisayarın ekranına yansıtılmaktadır.
Böylece, ortaya çıkan dalga ve grafikler yardımı ile sinirlerin hızlarına, kalınlıklarına ve bazı diğer özelliklerine bakılmaktadır. Uyarı sinyali kişiyi rahatsız etmeyecek düzeyde gönderilmektedir. Bu işlemi yapan nöroloji hekimi gerek gördüğü takdirde ikinci aşamaya, yani iğne EMG’ye geçmektedir.
İkinci aşamada ise; iğne yardımıyla kasların elektriksel faaliyeti incelenmektedir. İğne EMG sırasında belirli kaslara steril iğne batırılarak, kasın istirahatta ve kasılı haldeki durumu incelenmektedir.
EMG testinde gerçekleşen tüm bu işlemler, kasların performansını ölçmeye yönelik olarak yapılır. Özetle EMG, kasın dinlenme, hafif kasılma ve kuvvetli kasılma sırasındaki elektriksel aktivitesini ölçer.ve sinirlerde ortaya çıkan işlev bozukluklarını belirlemek, sinir ve kasları etkileyen hastalıkları teşhis etmek ya da hasarların şiddetini tespit etmek için uygulanan nörolojik bir yöntemdir.
EMG (Elektromiyografi) Hangi Hastalıkların Teşhisi İçin Yapılır?
EMG testi, kas ve sinir yapısında meydana gelen hastalıkların teşhisi için uygulanır. Kasların ve sinir yapısının işlevselliği, EMG testi yoluyla belirlenir. Bu hastalıkların başında kas-sinir hastalıkları, ALS, omurilik hastalıkları, fokal nöropatiler gelir.
EMG testi daha çok şu hastalıkların teşhisinde uygulanır:
Fokal nöropatiler
EMG (elektromiyografi) genellikle tek bir sinirde hasara neden olan sorunların teşhisinde kullanılmaktadır. Sık görülen örnekler olarak, el bileğinde oluşan karpal tünel sendromu ile dirsekte oluşan kubital tunel sendromu gösterilebilir.
Bunun dışında, EMG bacakta oluşan peroneal sinir nöropatisinde veya ayak bileğinde tarsal tünel sendromunda kullanılmaktadır. Klinik tecrübede kalçadan yanlış enjeksiyon veya kalça çıkıklarında siyatik sinir hasarı görülebilir. Bu gibi durumlarda doğru tanı konulmasında EMG testi tercih edilir. Ayrıca bu yöntem yüz felcinde sinir hasarının şiddeti ve ileriye dönük iyileşmesi konusunda da bilgi vermektedir.
Şeker hastalığı ve böbrek yetmezliği
Sinirlerin fonksiyonlarını bozan şeker hastalığı, böbrek yetmezliği ve bazı genetik nedenlere bağlı periferik sinirlerin yaygın hasarında tanı amaçlı EMG kullanılmaktadır.
Bel ve boyun fıtığına bağlı sinir köklerinin hasarı
Omurilik kaynaklı bel veya boyun fıtığına neden olan sinir köklerinin hasarına sebep olan hastalıkların belirlenmesinde de kullanılmaktadır.